Rahim Ağızı Kanserleri

HPV

Kadınlarda en sık görülen kanserlerden 2. Sıradaki rahim ağzı kanserini meydana gelmesine sebebiyet veren Human Pappiloma Virüsü(HPV) ‘dür. Bu virüsün günümüzde bilinen 100’ün üzerinde farklı tipi mevcut olup bunlar numerik olarak adlandırılmıştır. Bunlar arasında bazı türler rahim ağzı kanserinde yüksek risk oluştururken bazı türler orta ve düşük riskli olarak sınıflandırılmışlardır. Günümüzde en sık görülen yüksek riskli türler TİP(16,18,31,33,35,39,45,51,52,54,56) numaralı türlerdir. Bir kadın hayatı boyunca %60 ile %80 ihtimalle bu virüsle karşılaşacaktır. Vücut savunma mekanizması sayesinde virüs bulaşan kadınların %95’i hiçbir belirti farketmeden iyileşecek ve virüsü ortadan kaldıracaktır. Fakat bazı durumlarda vücut savunması bu virüsü ortadan kaldıramamakta ve virüs rahim ağzı dokusunda birtakım olumsuz değişikliklere sebebiyet vermektedir. Rahim ağzındaki bu olumsuz değişiklikleri de belirli kriterlere göre evrelere ayırmaktayız. Virüsün erken dönem hasarına CİN1 ya da LSIL denmektedir. Orta derece hasarında CİN2, ağır dönem hücre hasarına ise CİN3 ya da HSIL denmektir. Bu aşamaları geçen rahim ağzı değişiklikleri CİN3 aşamasından sonra hücre içi kanser ve daha sonra invazif kanser aşamasına geçmektedir. Virüsün rahim ağzında yaptığı bu olumsuz değişiklikler genellikle 6-8 yıllık bir süreç sonrasında meydana geldiği için bu süreç içerisinde herhangi bir dönemde yapılacak SMEAR testi gibi bir tarama testi ile bu hastalık tespit edilebilmekte ve gereken ileri inceleme yapılabilmektedir. Bazen de smearlerde ASCUS denilen bir sonuçla karşılaşılır. ASCUS önemi belirlenemeyen atipik hücre demek olup bu atipik hücrenin HPV virüsünün erken dönemde deforme ettiği hücreler mi olduğu yoksa vücut savunması nedeniyle yenilgiye uğratılmış HPV’den geriye kalan deforme hücreler mi olduğu hatta farklı bir enfeksiyon sonucunda ortaya çıkmış hücreler mi olduğu ayırt edilemeyen bir patolojik sonucu anlamına gelir. Böyle bir durumda hastaya ileri testler yapılarak durum ortaya çıkartılır.
Bu konu ile ilgili;
KOLPOSKOPİ (mikroskop altında rahim ağzının özel boyalarla boyanması sonrasında alınan biyopsiler)
KONİZASYON (rahim ağzının hastalıklı bölümünün cerrahi olarak çıkartılması (soğuk konizasyon) ya da koter ile rahim ağzının hastalıklı bölümünün alınması LEEP ya da (sıcak konizasyon))
Kurumumuzda soğuk yani cerrahi Konizasyon tercih edilmekte ve yapılmakta olup Leep yöntemine göre avantajları alınan doku sınırlarının çok daha rahat patolojik incelemeye tabii tutulabilmesi ve işlem esnasında cerrahın rahim ağzının istenen bölümünü istenen derinlikte alabilme şansının olmasıdır. Cerrahi konizasyonun leepe göre dezavantajı ise işlemi yapacak olan cerrahın bu konuda özel tecrübeye sahip olması gerekliliğidir. Bu sebeple pek çok kurumda cerrahi Konizasyon yapılamamakta, daha basit olan Leep işlemi yapılmaktadır.